Bursa Mutlu Son

Bursa Mutlu Son

“Şimdi, Miranda, ” dedi Winston, masaya doğru eğilip eliyle onun elinin üzerine vururken. “Bana sezonunun nasıl geçtiğini anlatmalısın.” Bursa Mutlu Son “Bu kurabiyeler çok lezzetli.” dedi Turner yüksek sesle ve uzanıp bir tane daha aldı. “Özür dilerim Winston, kolunu çeker misin?” Winston elini çekti. Turner bir kurabiye aldı ve ağzına attı. Sonrasında ağzını yayarak gülümsedi. “Her zamanki şeklinde mükemmel, kadın Cook!” Bu övgü karşısında gözleri parlayan kadın Cook, “derhal, birkaç dakika içinde senin için bir tabak daha hazırlayacağım, ” diye yemin etti.

Miranda bitirmelerini bekledikten sonra Winston’a, “hakkaten çok güzel olmuş. Keşke bu tarz şeylerin tadını çıkarabilmek için sık sık bizimle birlikte burada olsan, ” dedi. Bursa Mutlu Son Winston hafifçe bir gülümseme ile ona döndü ve “Keşke, ” dedi. “sadece yazın bir kısmını burada geçireceğim.” “Korkarım bayanlara ayıracak fazla vaktin olmayacak, ” diyerek yardım edercesine söze girdi Turner. “hatırladığım kadarıyla, benim yaz tatillerim dostlarımla eğlenerek geçerdi. Müthiş bir eğlenceydi.

Bursa Mutlu Son

Kaçırılacak benzer biçimde değildi.” Miranda ona acayip acayip baktı. Sesi fazlasıyla neşeli çıkıyordu. “inanırım öyledir, ” dedi Winston. “Fakat sezon etkinliklerine katılmayı yeğlerim.” “İyi düşünce, ” dedi Olivia. “biraz şehir cilası edinmeye ihtiyacın var.” Winston ona döndü. “Benim yeterince cilam var esasen, çok teşekkür ederim.” “tabii ki öylesin ama bir erkeğin mutlaka gerçek cila deneyimini yaşaması gerekir.” Winston kızardı. “Benim deneyimim var, Olivia.” Miranda’nın gözleri fal taşı şeklinde açıldı. Turner hızla ayağa kalktı.

“Bu mevzuşma hızla bayağılaşıyor ve inanıyorum ki, birazdan geleceği düzey kibar kulaklara uygun olmayacak.” Winston sanki bir şeyler daha söylemek istiyormuş benzer biçimde baktı ama neyse ki aile barışının korunması için, Olivia neşeyle elini çırptı ve “Çok güzel söyledin!” dedi. Ancak Miranda’nın – en azından çöpçatanlık söz mevzusu olduğunda ona güvenilmeyeceğini iyi bilmesi gerekiyordu. Bursa Mutlu Son Hakkaten de işte Olivia karşısında en anlaşılmaz gülümsemelerinden biriyle ona bakıyordu. “Miranda, ” dedi fazlasıyla hoş bir sesle.

“Evet?” “Sen bana geçen hafta görmüş olduğumüz eldivenci dükkânına Winston’ı götürmek istediğini söylememiş miydin? Bu civarda en iyi eldivenleri onlar satıyorlar, ” dedi Olivia Winston’a yönelerek. “Hem erkekler, bununla beraber hanımefendiler için. Bir çift eldivene ihtiyacın olabileceğini düşündük. Biliyorsun Oxford’da hangi kalitede eldiven olduğundan emin olamazdık.” Miranda Turner’a kaçamak bir bakış attı. Turner gelişimleri neşeli bir hava içerisinde izliyordu.