Bursa Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Bursa Mutlu Sonlu Masöz

Lesje karton kutunun içindeki sü tü emip bitiriyor. Boş kutuyu siniye koyuyor. Sigarasını sö ndü rü yor.  Tam  omuzdan  askılı  çantasını  almak  ü zere  eğilirken,  keskin  bir  sesin,  “O¨ zü r dilerim” dediğini duyuyor. Lesje gö zlerini kaldırıp bakıyor. Elizabeth’le yiyecek yiyen kara saçlı kadın hemen yanı başlangıcında duruyor. Kadın, “Nate Schoenhof la Bursa Mutlu Sonlu Masöz yaşıyorsun, değil mi?” diye soruyor. Lesje bir şey sö yleyemeyecek kadar ü rkmü ş durumda.

Hanım, “Oturmama izin verir misin?” diyor. Sırtında kırmızı yünlü bir kıyafet var, ruju da aynı kırmızıdan. Kadın, elde edemediği bir işten sö z eder gibi nötr bir sesle, “azca kaldı, aynı şeyi ben de yapıyordum” diyor. “Ben senden ö ncekiyim. Nate ailesinden ayrılamayacağını sö yler dururdu.” Aptalca bir şakadan hoşlanmış şeklinde gülüyor.Lesje’nın aklına sö yleyecek hiçbir şey gelmiyor. Bu Martha olmalı, Nate ondan sö z etmişti. Kadın başarısız olmuş gibi gelmişti Lesje’ya. Lesje onun bir seksen uzunlukta, çekingen biri olduğunu sanıyordu.

Bursa Mutlu Sonlu Masöz

Gerçek Martha ise hiç de başarısız birine benzemiyor. Lesje, “Acaba ileride ben de onun gibi nefes bir gö lgeye mi indirgeneceğim?” diye merak ediyor. Elbette Nate, Martha’nın koca göğüslerinden, çarpıcı ağzından ona hiç söz etmedi. Martha başını silkerek, “Onunla sorunn mı var?” diyor. Lesje, “Kiminle?” diye soruyor. “Merak etme, azca önce çıkıp gitti. Kraliçe Elizabeth’le.”  Lesje bir fesadın içine sü rü klenmekten kaçmıyor. Bu hanıma Elizabeth’in aleyhinde herhangi bir şey sö ylemek, Nate’e sadakatsizlik etmek olur. “Elizabeth çok uygar davranıyor” demekle yetiniyor. Kimse buna bir şey diyemez. Martha bir kahkaha daha atıyor. “Gö rü yorum ki, Nate senin beynini yıkamış” diyor.

“Tanrım, o ikisi bu deyime bayılırlar!” Lesje’ya sırıtıyor. Kırmızı bir çingene gü lü şü . Lesje birden onu müthiş seviyor. Solgun solgun ona gülümsüyor. Martha, “Onların sana bir şey yapmasına izin verme sakın” diyor. “Onları bir bırakırsan, kafam lapaya çevirirler. Dövüş, savaş onlarla. Burunlarından getir.” Ayağa kalkıyor. Lesje, “Teşekkü r ederim” diyor. Kim olursa olsun, birinin onu bu kadarcık dü şü nmesi bile minnet duymasına yetiyor. Martha, “Hiç bırakma cenkmayı” diyor. “Ben aslabir konuda uzman sayılmam ama, inan bana, şu dünyada onları benim kadar tanıyan bir birey daha yoktur!”