Bursa Evde Masaj Hizmeti Masöz Nadia

Bursa Evde Masaj Hizmeti Masöz Nadia

Bursa Evde Masaj . Nihayetinde, ilk mevzuşmamızdan iki hafta kadar sonra, aksiyon adamı’nın takviminde boş bigününü yakalayabildik. Arayıp ertesi gün -salı günü- boş bulunduğunu söylemiş oldu. Ona hafta içi buluşamayacağımızı, sadece cuma veya cumartesi akşamları çıkabildiğimi söyledim. James’in çarşamba günü Amsterdam’a giderek Lockerbie davasını görüntülemesi gerekiyordu. “Çok üzgünüm fakat elimdeki tek boş gün bu,”dedi. “Eğer yarın buluşamazsak, minimum yedi gün, hatta daha uzun bir süre boş günüm olmayabilir.” “Hafta içi çıkamam,” dedim.

“Yarın için bir şeyler ayarlayamayacağına kesin misin?” diye ısrar etti. “Söz veriyorum, pişman olmayacaksın!” Kahretsin, tahrik olmaya başlamıştım ve Frank’den beri, beni istediğim benzer biçimde mutlu eden kimse çıkmamıştı. “Tamam,” dedim. “İkna ettin beni, ama bil ki bu sadece bir kerelik bir konum.” ardından, çocuk bakıcım Josef’e o akşam çocuklarla bir tek başına ilgilenmesi icap ettiğini söyledim. Ayrıca aksiyon adamımla yapacağımız şeyleri düşünmekten sırılsıklam olmuştum. James ile Soho House’da buluşacaktık.

Bursa Evde Masaj Hizmeti Masöz Nadia

Bursa Evde Masaj . Ertesi gece saat 20:30’da üzerimde Marc Jacobs’dan kısa kot etek, dökümlü mor bir bluz, blazer ceket ve mor jartiyer ile içeri girdim. Külot giymemiştim. Dikişsiz, ten rengi sütyenim o kadar inceydi ki, göğüs uçlarım bluzumun üzerinden belli oluyordu. James çoktan gelmiş, barın en ücra köşesindeki mavi odada oturuyordu. Onu resminden derhal tanıdım. Baştan aşağıya siyahlar içerisindeydi: Siyah kot pantolon, siyah gömlek, siyah blazer. Son günlerde herkes siyah giyiyor fakat bence bu tam James’in rengiydi. Tıpkı casuslara benziyordu. 1.80’den birazcık uzundu ve zayıftı.

Seyrelmeye başlamış koyu kahverengi saçları, keçi sakalı ve eğer tüm süreını dışarıda geçirdiğini bilmesem solaryumda edindiğini düşündürecek kadar mükemmel bronz teni vardı. Gözleri maviydi ve sert görünümüyle hoş bir tezat oluşturan yumuşak bakışları vardı. Hem de çok seksi ve erkeksiydi ve en önemlisi bir oda dolusu alkoliğin bulunduğu bir ortamda, garson kızdan portakal suyu isteyecek kadar kendine güvenliydi. “İçki içmek istemediğine emin misin?” diye sormuş oldum. Bana içki içmediğini söyledi. Gençken birkaç kez bira içtiğini ve sevmediğini söyledi. Bu benim hiç alışık olmadığım bir şeydi ve hoşuma gitmişti.