Bursa Mutlu Son

“ “Yarın, ” dedi Aune. “Aman Tanrım, “dedi Møller üçüncü kez. Sesinden hakikaten şaşırmış olduğu anlaşılıyordu. Bursa Mutlu Son Harry, parlak ve kavurucu yaz güneşi altında yelkenli gemiler aheste ve isteksiz bir halde kıyıya dönerlerken arada bir diğerlerinin heyecanla araya girmeleriyle kesilen konuşmasına devam etti. Bjørvlka’da herkesin

Trafik Makinesi diye bilmiş olduğu biroldukça geçidin olduğu kavşakta otomobillerin yuvalarına girip çıkan engerek yılanları gibi kıvrıldığı yolların üzerindeki sıcak hava akımıyla bir poşet havada uçuyordu. Gelecekte opera binası olacak olan deponun denize bakan tarafında bir adam esasen kıpkırmızı yaralarla dolu kolunda damar bulmaya çalışıyordu; etrafına açlıktan ölmek üzere olan avının üzerindeki bir leopar gibi bakmıyor, sırtlanlar oraya ulaşmadan aceleyle işini bitirmesi gerektiğini biliyordu.

Bursa Mutlu Son

“Bir dakika, ” dedi Tom Waaler. “Eğer onu sokakta temenni ediyorsa, katil Lisbeth Barli’nin beşinci katta yaşamış olduğunı nereden biliyordu?” “Sokakta beklemiyordu, “dedi Beate. “Merdiven boşluğundaydı. Barli’nin bahsetmiş olduğu tam kapanmayan kapıyı kontrol ettik. Doğruydu. Beşinci kattan gelen var mı diye bir taraftan asansörü kollarken kimse onu fark etmesin diye bodruma inen kısmında saklanıyordu.” “Çok iyi, Beate, ” dedi Harry. ‘Ta sonrasında?” “Sokakta onu takip edip… Yo hayır, bu çok riskli. Asansörden çıkar çıkmaz onu kloroformla bayıltmış olmalı.” “Hayır, ” dedi Waaler kendinden emin bir halde.

“Bu da çok riskli. Öyle yapsa onu park ettiği arabaya taşıması gerekecekti ve eğer onları gören birisi olsa otomobil ve plakasına dikkat ederdi.” “Kloroform yoktu, ” dedi Møller. Ve araba da biraz uzağa park edilmişti. Onu tabancaıyla tehdit etmiş ve cebinde gizlediği tabancaıyla onu zorla otomobile bindirmiş olmalı.” “Her iyi mi olduysa, kurbanlar rasgele seçbilimselş,

” dedi Harry. “Önemli olan cinayetin işlendiği yer. Eğer karısı yerine asansöre binen Wilhelm Barli olsaydı, öldürülen birey o olacaktı.” “Eğer her şey dediğin benzer biçimde olduysa hanımların neden cinsel istismara uğramadıklarını da anlamış bulunuyoruz, ” dedi Aune. “Eğer cani…” “Katil.” “… Eğer katil kurbanları bilerek seçmediyse, hepsinin kadın olması da bir tesadüften ibaret. Bu durumda, kurbanlar birer cinsellik objesi değiller. Onu doygunluk eden şey yaptığı hareketin kendisi.”